İki veya daha fazla piyasanın değeri aynı anda değiştiğinde, piyasalar arasında bir korelasyon oluşur. Bir varlığın değeri yükseldiğinde ve diğer varlık da yükseldiğinde bu korelasyon pozitif olarak kabul edilir. Ancak bir varlık yükselirken diğer varlık düşüyorsa, bu negatif korelasyon olarak adlandırılır.
Piyasa korelasyonunun temel nedenleri piyasadan piyasaya değişebilir. Bu nedenlerin belirlenmesi, yatırımcılara fiyat hareketlerini makul sınırlar içinde tahmin etme fırsatı sunabilir.
Önemli olan, piyasa korelasyonunun bazen bozulabileceğidir. Geniş ekonomik ortamda (örneğin, bir finansal kriz sırasında) ani değişimler veya bozulmalar meydana gelirse, piyasalar arasındaki korelasyon beklenenden farklı olabilir.
Piyasalar Arasındaki Sermaye Hareketi Korelasyonu Belirler
Piyasa korelasyonu ilkelerini anlamanın en basit yolu, piyasalar arasındaki sermaye hareketini analiz etmektir.
Altın ve Avustralya Doları Arasındaki Pozitif Korelasyon
Avustralya Doları, altın fiyatıyla yüksek oranda korelasyon gösterir. Bunun nedeni, Avustralya’nın önemli bir altın üreticisi olması ve altınını küresel pazara ihraç etmesidir. Avustralya’dan altın satın almak isteyen bir alıcı, önce elindeki dövizi Avustralya dolarına çevirmelidir.
Altın fiyatı arttığında, alıcılar daha fazla Avustralya doları almak zorunda kalır. Çünkü altın satın alma ihtiyacı arttıkça, Avustralya dolarına olan talep de artar. Bu durum, Avustralya dolarının diğer para birimlerine kıyasla değer kazanmasına neden olur. Böylece altın ile Avustralya doları arasında bir korelasyon oluşur.
ABD Doları ve Altın Arasındaki Negatif Korelasyon
Normal piyasa koşullarında yatırımcılar, finansal piyasalara sermaye yatırarak kazanç elde etmeye çalışırlar (örneğin, ABD hisse senetleri veya tahvilleri). Bu yatırımlar riskli olabilir, çünkü fiyat dalgalanmaları yaşanabilir, ancak aynı zamanda yüksek getiri potansiyeli de sunarlar.
Altın hâlâ değerli bir yatırım aracıdır, ancak yatırımcılar bazen ABD hisse senedi piyasasında daha fazla kazanç sağlayabileceklerini düşünebilirler. Bu durumda, altına olan talep azalır ve sermaye ABD hisse senetlerine yönelir. ABD borsalarına yatırım yapmak için ABD doları gereklidir, bu yüzden hisse senetlerine olan talep arttıkça ABD dolarına olan talep de artar. Sonuç olarak, ABD doları değer kazanırken, altın değeri düşer. Bu nedenle, altın ile ABD doları arasında negatif bir korelasyon vardır.
Ancak ekonomik istikrarsızlık dönemlerinde yatırımcılar riskli varlıklardan (örneğin ABD hisse senetleri ve tahvilleri) çıkarak güvenli yatırımlara yönelirler. Altın, kriz zamanlarında güvenli bir liman olarak kabul edildiği için yatırımcılar altın alır ve riskli varlıklarını satarlar. Yatırımcılar, küresel pazarda altın satın almak için ABD doları kullanır. Bu durumda, ABD dolarına olan talep azalırken, altına olan talep artar. Sonuç olarak, ABD doları değer kaybederken, altın değer kazanır.
Piyasa Korelasyonları Bozulabilir
Bazen piyasalar arasındaki normal korelasyonlar bozulabilir.
Örneğin, ABD doları ile altın arasındaki korelasyonu ele alalım. Normalde, ekonomik durgunluk zamanlarında yatırımcılar güvenli liman olarak altına yönelir ve doları satarlar.
Ancak kriz gibi olağan dışı durumlarda bu piyasa davranışı değişebilir. Ekonomik koşullar kötüleştiğinde, yatırımcılar farklı güvenli limanlara yönelir. Bu varlıklar arasında ABD devlet tahvilleri ve altın bulunabilir. ABD devlet tahvilleri satın almak için ABD doları gereklidir, bu yüzden yatırımcılar ABD tahvillerine yöneldikçe doların değeri artar. Aynı zamanda, altın da güvenli bir yatırım olarak talep görmeye devam eder.
Bu durumda, hem ABD doları hem de altın değer kazanabilir. Bu nedenle, normalde negatif olan korelasyon bozulmuş olur.
Piyasa Korelasyonlarını Ticarette Kullanmak
Yatırımcılar, korelasyon gösteren piyasaları kullanarak bir piyasadaki fiyat hareketlerini diğer piyasa verilerini analiz ederek tahmin edebilirler.
AUD/USD ve Altın
Avustralya doları ve altın arasındaki örnek, normal piyasa koşullarında bu varlıklar arasında pozitif bir korelasyon olduğunu göstermektedir.
Diyelim ki ABD’de olumsuz ekonomik raporlar yayımlandı. Yatırımcılar iş koşullarının zorlaştığını düşünüp borsa yatırımlarını geri çeker. Böylece sermaye borsadan çıkar ve alternatif yatırım fırsatları aranır.
Altın, piyasa istikrarsızlığı dönemlerinde güvenli liman olarak kabul edilir. Yatırımcılar, Avustralya’nın büyük bir altın üreticisi olduğunu bildiklerinden, Avustralya dolarının altın fiyatlarıyla birlikte değer kazanacağını öngörebilirler. Bu da ABD dolarının satılmasını gerektirebilir. Sonuç olarak, ABD doları değer kaybederken, Avustralya doları yükselir.
Bu yüzden yatırımcılar AUD/USD alım fırsatı arayabilir.
Petrol ve Kanada Doları
Normal piyasa koşullarında, Kanada doları ve petrol arasında pozitif bir korelasyon vardır.
ABD, dünyanın en büyük petrol tüketicisidir ve Kanada da en büyük petrol ihracatçılarından biridir. Kanada ekonomisi büyük ölçüde ABD’ye bağımlıdır ve toplam ihracatının %75’i ABD’ye yöneliktir.
ABD’li petrol ithalatçıları Kanada’dan petrol satın almak için Kanada doları kullanmak zorundadır. Petrol fiyatları yükseldiğinde, ithalatçılar daha fazla Kanada doları almak zorunda kalır, bu da Kanada dolarına olan talebi artırır. Böylece Kanada doları değer kazanırken, ABD doları değer kaybeder.
Bu yüzden küresel petrol fiyatlarının arttığı dönemlerde Kanada doları ile işlem fırsatları oluşabilir. Örneğin, ABD’de petrol üretimini durduran bir fırtına meydana gelirse, petrol arzı azalır ve fiyatlar yükselir. Bu durumda, Kanada dolarına olan talep artar ve yatırımcılar Kanada doları alım fırsatı arayabilir.
Borsa ve İsviçre Frangı
Normal piyasa koşullarında, borsa piyasaları ile İsviçre frangı arasında negatif bir korelasyon vardır.
İsviçre frangı genellikle güvenli liman olarak kabul edilir. Ekonomik istikrarsızlık dönemlerinde yatırımcılar riskli varlıklardan çıkıp güvenli para birimlerine yönelir. İsviçre frangı, diğer riskli varlıklarla karşılaştırıldığında daha güvenli kabul edilir.
Örneğin, ABD’de olumsuz ekonomik raporlar yayımlanırsa, yatırımcılar Amerikan borsalarından çıkıp İsviçre frangına yatırım yapabilir. İsviçre frangına olan talep arttıkça, değeri yükselir. Bir yatırımcı, ABD ekonomisinin zayıfladığı bir dönemde İsviçre frangı alım fırsatı arayabilir.